Geçenlerde bir tartışma platformunda görmüştüm. İran sınırını açsak ve kadınları çağırsak, orada tek bir kadın kalmaz diyorlardı. Elbette şeriatın ağır şartları altında bunalan kadınların anında Türkiye’ye kaçacağından zerre kadar kuşku duymuyorum.
Ancak ben bu fikri tersten ele almaya karar verdim. Türkiye’de son yıllarda hızla ‘’kapanan’’ kadınları, kızları hiç tutmayıp, üç günlüğüne Arabistan’a veya İran’a yollayalım. Mesela yanlarına sevgililerini de alabilsinler. Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği özgürlük olanaklarının yüzde birini orada bulacaklar mı bunu merak ediyorum aslında.
Düşünsenize; bizim Türbanlı kızlar, o rengarenk kafalarında ki poşetleriyle ne kadar uyumlu olurlar Mekke caddelerinde. Altlarında Converse ayakkabılar, daracık Amerikan malı kot pantolonları ve alınmış yay gibi kaşlarıyla pek bir yakışırlar o coğrafyaya.
İşin şakası bir tarafa, ben ciddi ciddi böyle bir projenin uygulamaya sokulmasını istiyorum. 2 yıl kadar önce ağlak kardinal Fethullah efendi hazretleri için ‘’yardım kapmayası’’ düzenleyen bir blog yazarı olarak istiyorum bunu.
Sıkmabaşlı kızlarımız Yemen, Suudi Arabistan, İran gibi bölgelere giderek kutsal topraklarda imana da gelmiş olmazlar mı sizce?
Şöyle bir çöl havası alıp, Atatürk’ün kurup, bizlere koruyun diye bıraktığı Cumhuriyet’in değerini anlamaları açısından da bulunmaz bir fırsat olacaktır bu teklifim.
Aylardır bu blog sitemde, Türban’ın bir ‘’Siyasal Sembol’’ olduğunu, kapanmanın bir bez parçasıyla gerçekleşmeyeceğini yazıp, insanları bilinçlendirmeye çalışıyorum.
Eğer İslam’ın standartlarında yukarıda tarif ettiğim gibi ‘’kapanma türü’’ gerçekten varsa, bunu Arapların karar vermesinden yanayım.
En azından Arap ulemaları ve sokaktaki halkın ‘’şöyle bir yakından’’ bakmalarından ne çıkar diyebilir miyiz? Hatta Türban sorununa kökten çözüm olur diyenlerinde çoğunlukta olacağını biliyorum.
Aksi takdirde sadece saç telini örtüp, diğer tarafları arz-ı endam etmenin dini bir kural ve Tanrı’nın bir emri olduğu palavrasını kimseye yutturmaya kalkmasınlar.
Mısır uçağında korkuyu yaşadım.
Bir buçuk yıl önce Mısır hava yollarına ait tarifeli uçakla Kahire’ye uçuyorduk. Yanımda makine mühendisi arkadaşımla koltuklarımıza kurulmuş, havadan sudan sohbet ederken bir süre sonra uçakta şiddetli bir tepişme olmaya başladı. Hayatta tek korkum olan uçakta böyle bir hareketlenme açıkçası korkmama sebep olmuştu. Yolculardan kadın olanlar birden kap kara kumaşların içine girmeye başladılar. Tamam, şimdi ‘’keleşler’’ çıkacak, kesin bir terör eylemi bu diye düşünürken arkadaşım hemen uyarmıştı.
‘’Sakinleş, bunlar bizim sahillerde tanga bikini giyerek denize giren ve gönüllerince kafaları çeken Mısır’ın zengin avratları.’’
O zaman anlamıştım Kahire’ye yaklaştığımızı.
Cem Akkılıç
8 Mayıs 2011
Son dakika uçan kafa gölü:
AKP iktidarı internete filtre koymaya karar verdi. Bütün bu yasaklamalar porn siteler bahane edilerek yapılıyor. Aslında gerçek bu değil. Çünkü zaten o tarz içeriklere ulaşmak isteyenler çok zahmetli yollara katlanmak zorunda kalıyorlar. Aileler artık bilinçlendi ve özellikle Telekom’un porno filtreleme programları ile çocuklarını zaten uzak tutuyorlar.
Dünyanın lider arama motoru Google’ın 2010 yılı raporunu açıkladığında, Türklerin en çok aradıkları kelimeler arasında ‘’Türbanlı pornosu’’ kelimeleri olduğunu öğrendim.
Gerçekten ilginç bir istatistik.
Bu nasıl bir kapanma şekli biz anlamadık. Saç teli günah ise, bacaklar günah değil mi? Türban denilen paçavra bezi, sadece kafa kılını kapatır!.. Ya diğer taraflar?.. Oraları hiç sorma… 🙂
Amaç erkekleri uzak tutmak mı? 🙂
Bütün türbanlılar etek giyiyor!.. İslami açıdan günah değil mi?
Biz bunları suratlarına çarpınca; türbansız kızlarda giymiyorlar mı diye çemkiriyorlar!.. Yahu birader, sen neden kıyaslıyorsun kafir diye iftira attığın insanlarla tesettürlüleri? Siz değil miydiniz ‘’TÜRBAN namustur, İslam’ın emridir’’ diyen? Türbansız kadın etek de giyer, denize de girer! Sen önce KARA ÇARŞAF giyip TAM KAPAN 🙂
Köşeye sıkıştılar, çağdaş kadınlar ile kıyaslama yapıyorlar.
Kadını bu hale getiren zihniyete lanet olsun!..
İmam-Hatip manzarası.
İsmi aklıma gelmiyor ama bu koca tokalı kemer modasını ünlü birisi çıkartmıştı. İyi ama hep söylüyoruz; TÜRBAN sadece kafa kıllarını kapatır, sutyeni değil…
TÜRBAN ilk önce İslam’a sonra kadına hakarettir!
Türban’ı doğru takanlar, ya da yanlış takanlar diye bir şey yok. Çünkü Türban sadece kafa kılını kapatır. Kuranda açıkça; ‘’mahrem yerlerinizi kapatın diye’’ yazıyor. Kara çarşaf takın ve tamamen kapanın çağrısı yapılıyor. Ancak Kara çarşaf Türkiye’ye uygun bir model olmayacağı için; Amerika ülkemize Türban’ı uygun gördü…
Gülme krizlerine sokan bir YOBAZ’ın yorumu!
(Türbanlanmayan kadınlar birazcık yanarmış)
Yazımdan paragraf seçip e-posta olarak göndermiş, kelimesi kelimesine paylaşıyorum. Kırmızı yazılar komik yobazımıza aittir. (Adamın Türkçe Dilbilgisine hayran olmamak imkansız)
Aylardır bu blog sitemde, Türban’ın bir ‘’Siyasal Sembol’’ olduğunu, kapanmanın bir bez parçasıyla gerçekleşmeyeceğini yazıp, insanları bilinçlendirmeye çalışıyorum. TÜRBAN SİYASAL SEMBOL DEĞİLDİR SADECE DİNİN GEREĞİDİR VE MÜSLÜMANLIĞIN İŞARETİDİR.ÖRTÜNMEZSEN EĞER MÜSLÜMANSAN SADECE ALLAH AFFEDER VEYA CEĞENNEMDE BİRAZCIK YANARSIN.
.